Skip to main content

Eşitlik İzleme Merkezi olarak Türkiye’de ayrımcılık yaratan kanunları, her türlü işlem ve uygulamayı insan hakları savunucuları ile birlikte tartışacağımız, katılımcı demokrasiye katkı sunmayı hedeflediğimiz  video serimize başladık.

Ayrımcı mı?” sorusuyla yola çıktığımız  Eşitliğin Peşinde video serimizin bu bölümünde Anayasa’nın 24. ve 41. maddelerinde değişiklik yaratacak yasa teklifini ele almaya devam ediyoruz.

Kadın ve LGBTİ+ örgütlerinin hazırlık sürecine dâhil edilmediği Anayasa değişikliği teklifi, Meclis Anayasa Komisyonunda görüşülmeye başlandı.

Serimizin bu videosunda, Anayasa değişikliği teklifi hakkında Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Avukat Sema Kendirci Uğurman ile konuştuk.

İnsan hakları alanına etkisini ve yaratacağı ayrımcılığı konuştuğumuz röportajımızda Av. Kendirci teklifin,  eşitsizliğe kalıcı ve anayasal güvence kazandıracağını söylüyor ve çözüm olarak da örgütlü mücadeleyi işaret ediyor.

Avukat Sema Kendirci Uğurman röportajının tamamı şöyle:

Ben tek başarı tanıyorum yeryüzünde. Örgütlü mücadele. Bitti.

Sizin adınız, benim adım, o dernek, bu dernek meselesi değil. Bu anlamda kadın örgütleri tekrar bir güç, bir mücadele, bir örgütlülük kaygısıyla bir araya gelmeye başlarlarsa bizim eski gücümüze ulaşmamız için hiçbir engel yok. 

Ne olursa olsun kapıları zorlayabiliriz. Şu anda getirdikleri Anayasa teklifinde ‘Kime sorduğunuz da yaptınız?’ Birinci sorumuz o zaten. Yani bir toplumsal mutabakat ise Anayasa, bütün toplumun geleceğini belirliyorsa ‘Kimle yaptınız siz bu Anayasayı?’ ve ‘Kiminle hayata geçireceksiniz?’ ve  ‘Kim için öngördünüz?’ bütün bu soruların karşılığı yok. 

Şimdi iki maddede değişiklik yapacaklar. Birinci maddede kılık kıyafeti Anayasa’ya sokmak istiyor. Onun eleştirisini yaparım ama 41. maddede aileye getirdiği anlayış, çok daha kötü. “Aileyi koruyacağım” diyor.  “Kadın ve erkek evlilik birliğini kurar” diyor.  Halbuki Medeni Kanunda evlilik birliğinin nasıl kurulacağı belli. Yeni bir tarife ihtiyaç var mı? Bunun Anayasa’ya girmesine ihtiyaç var mı? Kaldı ki Anayasa’da mevcut madde var ve “Eşler arası eşitliğe dayanır” diyor. Şimdi kadın erkek sözcüğünü niye koyuyorsunuz oraya. Yine bir kutsal aile anlayışı var. Bu madde bu ülkede ayrımcılığa sebep olur.

Dolayısıyla mevcut yasalara mevcut Anayasa’ya ve en önemlisi uluslararası sözleşmelere aykırı. CEDAW’a aykırı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı İstanbul Sözleşmesi’ne aykırı. İstanbul Sözleşmesi’ni niye ortadan kaldırdılar? Diyordu ki, “Şiddet eşitsiz güç ilişkilerinden kaynaklanır.” Yani eşitliği sağlayamazsanız şiddeti ortadan kaldıramazsınız diyordu. Şimdi getirilen hüküm ne? Tam tersi, eşitsizliği, kalıcı ve anayasal güvence altına almak üzere hazırlanmış bir hüküm önümüze getirildi. Zaten ayrımcılığı bununla hayata geçireceksiniz. Oysa bu ülkede yapmanız gereken uluslararası sözleşmeler ve kendi yasalarınız doğrultusunda ayrımcılığı ortadan kaldırmak, eşitliği sağlamak. 

Anayasa’nın 24. maddesine koymak istedikleri ek hüküm çok daha tehlikeli. Hiçbir şeyin tartışmasına girmeden şunu söyleyebilirim ki, laiklik maddesini, her dinin güvencesi olan herkesin güvencesi olan anlayışı ortadan kaldıracak ek bir hüküm getiriyorlar. Şimdi bu kadar basit değil benim için. Kılık kıyafetin Anayasa’da ne işi var? Kılık kıyafetin Anayasa’da işi yok. Özellikle kadınlar için hukuki güvenceyi ortadan kaldıran, özgürlüğünü ortadan kaldıran, yaşamına müdahale eden, edecek noktalara getiren bir hüküm Anayasa hükmü haline getirilmeye çalışılıyor. Son derece tehlikeli, son derece kötü niyetli, son derece kadın aleyhine ve ülke aleyhine bir hüküm. 

Mesele şu hak ve özgürlükleri din temelli savunamazsınız. Hak ve özgürlükleri din temeline oturtamazsınız. Hiçbir kadın için erkekler için de fark etmiyor. Çocukları için de… Din temelli olarak savunduğunuz zaman, sadece bir başörtüsü meselesine indirgediğiniz zaman hak ve özgürlüğü bu, bu ülkenin doğrudan kaosa sürüklenmesinin altyapısını oluşturur. Bitmiştir bu iş. Herkes böyle bir düzenlemeye “hayır” demeli. Herkes böyle bir düzenlemeye karşı çıkmalı. 

Eğer bir ülkede Anayasa’yı değiştiriyorsanız, toplumun tüm kesimlerinin özellikle nüfusun diğer yarısının, yani kadınların mutlaka ona katılması mutlaka orada söz sahibi olması mutlaka ona müdahale edebilmesi ve kendi taleplerinin orada yer almasını sağlayacak biçimde düzenlemeler yapılmalı. 

Hiç unutmadan bu sloganı, başarı örgütlü mücadeleyle mümkün. Nokta. Örneklerimiz çok. Hem de büyük örneklerimiz var. Hayati örneklerimiz var. Biz ki Anayasa değiştirmiş bir ekibiz. Grubuz, örgütüz. 

Kadınlar. Güç. Bitti.

Politikalarından geri dönsünler. Çünkü biz kazanacağız!

……..

#AyrımcılığaKarşıBirlikte mücadele için anayasa değişikliği teklifine karşı kamuoyunu “hayır” demeye çağırıyoruz.

Eşitlik İzleme Merkezi tarafından hazırlanan “Eşitliğin Peşinde” video serisi devam edecek…

KONUŞMACI HAKKINDA

Gaziantep’te doğdu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini aynı yerde tamamladı.Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren Kendirci, 1983 yılında serbest Avukat olarak çalışmaya başladı. Bunun yanısıra ,bir çok sendikada Hukuk Müşavirliklerini ve Türk-İş Hukukçular Kurulu üyeliğini de yapmıştır.

1996 yılında, Ülkemizin ilk ve en büyük örgütlü kadın kuruluşu olan, Türk Kadınlar Birliği’ne Genel Başkan seçildi. Av. Sema Kendirci halen bu görevini de sürdürmektedir. Dernek içi örgütlenme, bilinçlendirme ve eğitime yönelik çalışmaların yanısıra, Derneğin hedef kitlesi olan kadını, sosyal ve siyasal yaşama sokmak amacının gerçekleşmesi için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve yerel yönetimlerle işbirliği yapıp, Türkiye’de ilk kez, pilot bölge olarak seçilen Ankara’da 3 tane Toplum Merkezi açmıştır. Halen, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komisyonundaki üyeliğini de sürdüren Kendirci, diğer sivil toplum kuruluşlarının işbirliğini sağlayarak ,”Yasalar Önünde Tam Eşitlik” kampanyasını başlatmıştır.Yasalarımızdaki, kadın haklarına yönelik gerekli iyileştirmelerin yapılması için oluşturduğu kamuoyu desteği ile Ailenin Korunmasına Dair Yasa ,Medeni Yasa, Türk Ceza Yasası gibi temel yasalarda önemli değişikliklere imza atmıştır. Av. Kendirci ,sekretaryasını Türk Kadınlar Birliği’nin yaptığı Cedaw Sivil Toplum Kuruluşları Yürütme Kurulunda da görevli olup ,aynı zamanda Avrupa Kadın Lobisinin Türkiye Koordinasyonunda da Derneğini temsilen çalışmalarını sürdürmektedir.

Öncelikli kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve kadınların siyasal yaşamda eşit katılım ve eşit temsilinin sağlanması konularında eğitim, seminer ve konferanslara katılan Kendirci, halen Siyasi Partiler ve Seçim yasalarının değiştirilmesi çalışmalarına da öncülük etmektedir.

Eşitlik İzleme Merkezi
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.