Ayrımcılığa Karşı Ağ

EİM-Türkiye Ağı, Türkiye’de ayrımcılık karşıtı faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, akademik merkezler, insan hakları savunucuları, bağımsız araştırmacılar ve bu alanda çalışan uzmanların bir araya gelmesinden oluşur.

Ağın amacı

  • Türkiye’de eşitlik verisinin toplanmasını teşvik etmek üzere yöntemler geliştirmek ve bu konuda ortak çalışmalar yürütmek
  • Türkiye’de eşit hakların savunulması için lobi, savunuculuk ve görünürlük çalışmaları tasarlamak, yürütmek ve yürütülen çalışmalara destek vermektir.
  • Ağ üyeleri Merkezin çalışmalarına aktif olarak katılır, bu çalışmalarla ilgili geri bildirimlerde ve/veya tavsiyelerde bulunabilir.

Ağa katılımın temel koşulları

  • İnsan hakları, eşitlik ve farklı temelde ayrımcılık konuları ile ilgili çalışıyor olmak
  • Ağın çalışma prensiplerini ve etik ilkelerini kapsayan EİM Çalışma İlkeleri Belgesi’ni onaylamış olmak
  • EİM Türkiye Ağı Üyelik Başvuru Formunu doldurarak merkeze kayıt olmak (Başvuru Formunu doldurmadan önce lütfen kişisel verilerin paylaşımı ile ilgili bilgi notunu okuyun)

EİM Çalışma İlkeleri Belgesi

  • Katılımcı, eşitlikçi, şeffaf, özgürleştirici, laik, alan açıcı, hiyerarşik olmayan, hegemonya ve şiddetin üretimini imkansız kılacak denetleyici, düşündürücü mekanizmalara sahip, varoluşların her birinin biricik ve kıymetli olduğundan hareket eder.
  • Şiddetsiz iletişimi benimser.
  • Toplumsal cinsiyet eşitliği temel prensiplerindendir.
  • Dünyada ve Türkiye’de yaşamın her alanında ayrımcılığın ortadan kalktığı, demokratik ve ekolojik koşulların sağlandığı, haklara saygılı barışçıl ve eşit bir dünyanın varlığını benimser.
  • İnsanların ve birlikte yaşadığı tüm canlıların onurunu korumaya, geliştirmeye alan açacak sosyal, siyasi, kültürel ve medeni hakların teminat altına alınmasını sağlar.
  • Sivil toplumun hesap sorabilir, kamuda eşit/denk taraflardan biri olmasını, sivil alanın toplumsal karar süreçlerinde etkin ve yetkin olmasını olanaklı kılar.
  • Kategorilerin ve türlerin, kültürel zenginlik dışında hiçbir manasının kalmadığı, yaptırımların cezalandırıcı değil dönüştürücü olduğu bir dünyayı hedefler.