Skip to main content

 

Eşitlik İzleme Merkezi, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’ndan seçim süreçlerinde ayrımcılık, nefret söylemi, taciz ve ötekileştirmenin önlenmesi için, siyasi partiler ve medya organlarına yönelik çerçeve tavsiyelerin oluşturulması talebinde bulundu.

İnsan hakları sistemi ve her bir devletin anayasal sistemi içindeki ayrımcılık yasağı düzenlemelerine rağmen dünyanın hemen her ülkesinde ayrımcı söylem ve nefret söyleminin kullanılmasının giderek arttığını görmekteyiz. Seçim dönemleri özel olarak bu tür söylemlerin daha fazla oranda kullanıldığı dönemler olarak karşımız çıkmaktadır. İnsan toplulukları arasında nefreti
körükleyen, belirli özellikleri nedeniyle bazı toplulukları ötekileştiren bu yaklaşım giderek birlikte yaşama olanaklarını da ortadan kaldıran sonuçlar doğurmaktadır.

Yapılan araştırmalar seçim dönemlerinde ırkçı söylemlerin daha fazla kullanıldığını da göstermektedir. Sadece ceza hukuku düzenlemelerinin yapılması ile ayrımcılığın önlenmesinin mümkün olamayacağı; hukuksal düzenlemeler yanında, insanların eşitliği ve insanlık onuruna saygının geliştirilmesi için kamuoyunda duyarlılık ve farkındalık yaratılması gerektiği de genel kabul gören bir olgudur.

Bilindiği üzere ülkemizde 14 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Seçimi ve Milletvekili Genel Seçimi yapılacaktır. Yüksek Seçim Kurulu tarafından 14.03.2023 tarihinde 99 sayılı kararı kabul edilen seçim takvimine göre 18 Mart 2023 tarihinde seçim süreci resmen başlayacaktır.

Ne yazık ki, Türkiye’de de önceki seçim dönemlerinde siyasi partilerin, adayların ve medya organlarının ifade özgürlüğü sınırlarını aşan yer yer ırkçı nefret söylemi ve ayrımcı söylemlerde bulundukları görülmüştür. Nitekim Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi , Türkiye’nin 4. ila 6. Periyodik Raporları ile ilgili Sonuç Gözlemleri’nde (CERD/C/TUR/CO/4-6) Türkiye’ye:

“24. Komite, Sözleşme’nin 4. Maddesinin uygulamasıyla ilgili No.7 (1985) ve No.15 (1993) sayılı genel tavsiyeleri ışığında ve ırkçı nefret söylemiyle mücadele konusunda verdiği No.35 (2013) sayılı genel tavsiyeye değinerek ırkçı nefret söylemine, nefretin kışkırtılması ve nefret suçlarına karşı korunma ihtiyacı bulunan grupların haklarının temin edilmesinin önemini taraf Devlet’e hatırlatır ve taraf Devlet’e aşağıdaki unsurlarda gerekli tedbirleri almasını tavsiye eder:

(a) Siyasetçilerden gelenler de dâhil olmak üzere ırkçı nefret söylemi ve ayrımcı açıklamaları şiddetle kınamalı ve kamusal alandaki bu tür söylemlere karşı mesafe koymalı ve siyasetçilerin kamu açıklamalarının ırkçı nefretin kışkırtılmasına katkı sağlamayacağından emin olmalarını talep etmelidir;
(b) Tüm bildirilen nefret söylemi ve nefret suçu vakalarının kayıt altına alınmasını ve Ceza Kanunu uyarınca etkili şekilde soruşturulmasını, sorumluların uygunsa yargılanmalarını ve suçlu bulunurlarsa uygun cezalarla cezalandırılmalarını sağlamalıdır;
(c) Bildirilen nefret söylemi ve nefret suçu vakalarının sayısı, işlenmiş nefret söylemi ve nefret suçlarının sayısı ve doğası; mahkemelere taşınan vakaların sayısı ve bu vakaların kaynakları ve sonuçlarına dair ayrıştırılmış istatistikler tutmalı ve mümkün kılmalıdır.”
Tavsiyesinde bulunmuştur.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na bu konularda politika üretme, yol göstericilik ve farkındalık yaratma konunda büyük bir sorumluluk düşmektedir.

Seçim kampanyası dönemlerinin siyasi partilerin, adayların ve medya organlarının nefret söylemi ve ayrımcı söylem kullanmadığı insan haklarına saygılı bir ortam haline getirilmesi için oluşturulacak politika çerçevesi sorunu tümüyle ortadan kaldırmayacaktır. Ancak politika çerçevesi muhatapları arasında sorunu görünür kılacak ve farkındalık yaratacaktır.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’ndan seçim kampanyaları dönemlerinde ayrımcılık ve nefret söylemiyle mücadele amacıyla siyasi partiler, adaylar ve medya organları için politika çerçevesi oluşturulmasını, oluşturulacak politika çerçevesinin kamuoyu ile paylaşılmasını, yapılacak seçimlerde ilgililerin bu tavsiye kararlarına uymalarının izlenmesine karar verilmesini talep ediyoruz.

Seçim Sürecinde Ayrımcılık ve Nefret Söylemi İstemiyoruz!

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na yapılan başvuru dilekçesi için tıklayınız.

Avrupa Eşitlik Kurumları Ağı’nın Seçim Kampanyalarında Ayrımcılık ve Söylemiyle Mücadele Tavsiye Kararına ulaşmak için tıklayınız

Başvurumuz hakkında TİHEK’in verdiği karara ulaşmak için tıklayınız.

Eşitlik İzleme Merkezi
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.